Şerafettin Tilki Ali Koç’un Aziz Yıldırım’la ilgili inanılmaz planını kulaklarıyla duydu

Kadıköy’den, Moda’ya doğru yürüyorum. Hafiften yağan yağmur. Islak kaldırımlar. Saçlarımdan akıp giden damlacıklar. Sağ yanım Marmara Denizi. Sol tarafımda beton mezarlık gibi binalar.
Nihayet Moda İskelesi’ne ulaştım. Çok güzel kafe var orada. Bilenler bilir. Bilmeyenler mutlaka bilmeli.

Kendime ödül verip bir kahve içeyim dedim. Yanına da kek. Elmalı.
Daha oturmadan yan masadaki koyu sohbet dikkatimi çekti.
Şöyle bir kulak misafiri oldum.
Konu kongre.
Fenerbahçeli eski iki ünlü futbolcu. Bir de kendileri gibi Trabzonsporlu. Muhabbetteler.
Allem ettim, kullem ettim, sohbete dahil oldum. Az sonra da masaya adapte oldum.

SARAN AVUCUNU YALASIN

Fenerbahçe’nin bir dönem yükünü omuzlayan abimiz bastırıyor. “Sadettin Saran bu kulübe başkan olamaz. Ortalığı ayağa kaldırırız. Gerekirse kongrede olay çıkartırız. İş oralara varmaz. Saran avucunu yalar.”
“Niye” demeye kalmadı. Sazı diğer arkadaşı eline aldı:
“Ali Koç’un devam etmeyeceğim açıklamasını kaale almayın. Başkan devam edecek. Sormadan anlatayım. Koç giderse kulüp batar. Dünyada en çok amatör branşı olan kulübüz. Hapsinde de iddialı konumdayız. Fenerbahçe’nin her gün ortalama 5 milyon gideri var. Koç olmadan işler yürümez. Ayrılmak istese de, benden sonra kulübüm batsın demez. Başkan devam edecek. Başka yolu yok. Kendisine anlattık, anlatacağız daha..”

YILDIRIM DEĞİL HEYKELİ GELİYOR

Ve daha da dikkatimi çeken konuşma:

“Aziz Yıldırım Başkan olarak dönmez artık. Fakat Koç, Yıldırım’ın heykelini stadın önündeki alana yaptırmak istiyor. Kulüp için hapis yatıp, tarihi mücadele başlatan Yıldırım’ın da bundan haberi vardır mutlaka…

Konular derin. Söz bir o tarafa, bir bu tarafa geçiyor. Tek kelime etmeyen eski Trabzonspor, sonradan Fenerbahçe forması da giyen ilk kez ağzını açıyor.

Oldu mu şimdi! Ne güzel sessiz sedasız dinliyordun. Kim bilir daha neler neler anlatacaklardı.
Nerdeee… Balıklama daldı. “Ula bizum hemşerimiz Şükrü’nün heykelini neden yapmayısinuz. Önce oni koyun oraya. Oyle sadece stada ismuni vermekle olmaz. Oni da yaptirun” demez mi!
Başladı bir tartışma.
Bir çok isim atıldı ortaya. O varsa, bu olsun. Öyle ise şu niye olmasın gibi..
Ardı arkası kesilmeyen anlamsız tartışma.
Her ne kadar konuyu seçime falan getirmeye çalışsam da; olmadı.
Eski takım arkadaşları birbirine girdi. Olur idi, olmaz idi derken. İş ciddileşti. Mekandan uyarı niteliğinde bakışlar gelince, birer, birer masayı terketmeler başladı.
Baktım olacak gibi değil. Masa zengin. Hesap kabarıktır.
Vınnn turizm ile topukladık!..

Sevgili dostlar, güzel kalpli insanlar, Kadıköy’ün ateşi yüksek. Şampiyonluk alevi bir yanda. Kongre diğer yanda. Maşallah yanar dağ misali. Lavlar kaplamış dört bir yanı. Moda, Kalamış derken soluğu büyük kulüpte aldım.
Al birini vur ötekine.
Meğer burada da seçim varmış. Hem de; 5-6 adaylı. Kampanyalar renkli, adaylar iddialı. Vaatler abartılı.
Bu ne kardeşim böyle. Yer gök seçim kokuyor.
Önce geçim.
Bereketiniz bol, geçiminiz kolay olsun.
Dünya emekçi Kadınlar Gününüz kutlu olsun.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir